Bugün sosyal medyada önüme bir video düştü. Meşhur sosyal medya fenomeni hocalardan bir tanesi vaaz veriyor. Yanına bir adam yaklaşıyor ve kulağına bir şeyler fısıldıyor. Hoca yüzünü ekşitiyor ve kalabalığa, “Rahatsız olanlar varmış, dış sesi kapatalım.” mihvalinde bir şeyler söylüyor. Bunun üzerine kalabalık tekbir sesleriyle ortalığı inletiyor.
Müslüman mahallesinde bir insan vaaz sesinden nasıl rahatsız olabilir, insanın aklı almıyor değil mi?
Aslında insan olanın aklı gayet rahatlıkla alabilir bu rahatsızlığı. Hele günlerden pazar günü ise…
Bir kere İslam hoş görü dinidir. O “namaz kılmayanlar dövülür”, ” dinden çıkan öldürülür” diyen kitaplara, imamlara ve hatiplere inat. İslam hoşgörü dinidir ve bunun sayısız örnekleri Hz. Peygamber’in hayatında vardır.
Peki bir müslüman, ne olursa olsun vaaz sesinden rahatsız olabilir mi?
Olabilir tabii. Bunun bir çok sebebi de olabilir. Mesela bu vaazlar fazlasıyla siyasallaştığı için farklı düşünceye sahip bir müslüman vaazın içeriğini dinle bağdaştıramadığı için rahatsız olabilir.
Ya da, Hocayı sevmiyor olabilir.
Gürültüden rahatsız olabilir. Pazar sabahı adam uyuyordur, ya da dinleniyordur.Dışardan gelen o sesten rahatsız olabilir.
Yani rahatsız olmak için çeşitli sebepleri olabilir. Bu onu dinden çıkarmaz, kafir yapmaz. Yani tekbir getirerek cevap verilecek bir insan olmayabilir.
Kaldı ki, müslüman dahi olmayabilir. Bu hoparlörün son sesini açıp dışarıya vererek onu rahatsız etmemiz gerektiği anlamına gelmez.
Azıcık empati yapılırsa bu ortaya çıkar zaten. Bir budistin pazar sabahı kapınızın önünde hoparlörü açarak budizm propagandası yapmasına gönlünüz razı olmaz. Hindistanda olsanız bile.
Burada yanlış olan tek şey var. Vaazı dinlemek isteyen zaten camiye gelip dinler. Fazlasına gerek yok. Yapılan popülizmden, insanları birbirine düşürme gayretinden, propagandadan başka bir şey değildir.
Bir yanıt yazın